Yavru dinazorun hayat döngüsü
DEV YUMURTALAR
Dinozorlar yumurtluyorlardı. Kimi dinozorların da kuşlar gibi kuluçkaya yatıyor olmaları gerekir. Yuvalarının çoğu kalın bir bitki katmanından oluşuyordu. Bu bitkilerin mayalanması hem sıcaklık hem de nem sağlıyordu yumurtalara. Dinozorların yavruların yetiştirilmesinde geliştirilmiş bir eğitim dizgesine sahip bulundukları, dahası bir tür tekeşlilik uyguladıkları varsayılabilir. Yumurta çatladığında alabildiğine kırılgan olduklarından, ana babanın yavrulara göz kulak olması gerekliydi. Bir bakıma yavruların yumurtadan çıkmalarına, hareket etmelerine, korunmalarına bin bir özen gösteren timsahlar gibi. Uzun dönemli yavru bakımı konusundaki en iyi ve en yeni kanıt, 2007 yılında ABD’nin Montana Eyaleti’nde toprak içindeki yuvalarında fosilleşmiş olarak bulunan bir dinozor ailesine ait. Kalıntıları birbirine geçmiş durumdaki bu aile, bir yetişkin, iki de genç dinozordan oluşuyor. Bu fosilleri önemli kılan bir başka özellik de, dinozorların kazıcı canlılar olmadıkları yönündeki baskın görüşü yıkıyor olması. Zira iskeletler tam olmasa da hayvanın 2,1 metre boyunda (yarıdan çoğu kuyruk olmak üzere) burun kısmının geniş, omuz ve kalça bölgesinin de oldukça güçlü ve kazmaya uygun yapıda olduğu anlaşılıyor. Bunun yanında, araştırmacıları yuvayı kazanın dinozorların kendisi olduğuna ikna eden bir başka ayrıntı da, bir odacıkta sonlanan “S” biçimindeki sığınak-yuvanın iki metreyi biraz aşıyor olması; yani neredeyse tamı tamına yetişkin dinozorun uzunluğunda.
Dinozorların yavruları nasıl besledikleri henüz net olarak bilinmiyor. Ana babaların kendi yediklerini çıkarıp yavrulara verip vermedikleri, ya da bunların yuva çevresindeki bitkilerle tek başlarına beslenip beslenmedikleri araştırılıyor. Yavruların, büyürken birkaç çevresel ortam değiştirdikleri varsayılıyor.

Dinozorlar yumurtluyorlardı. Kimi dinozorların da kuşlar gibi kuluçkaya yatıyor olmaları gerekir. Yuvalarının çoğu kalın bir bitki katmanından oluşuyordu. Bu bitkilerin mayalanması hem sıcaklık hem de nem sağlıyordu yumurtalara. Dinozorların yavruların yetiştirilmesinde geliştirilmiş bir eğitim dizgesine sahip bulundukları, dahası bir tür tekeşlilik uyguladıkları varsayılabilir. Yumurta çatladığında alabildiğine kırılgan olduklarından, ana babanın yavrulara göz kulak olması gerekliydi. Bir bakıma yavruların yumurtadan çıkmalarına, hareket etmelerine, korunmalarına bin bir özen gösteren timsahlar gibi. Uzun dönemli yavru bakımı konusundaki en iyi ve en yeni kanıt, 2007 yılında ABD’nin Montana Eyaleti’nde toprak içindeki yuvalarında fosilleşmiş olarak bulunan bir dinozor ailesine ait. Kalıntıları birbirine geçmiş durumdaki bu aile, bir yetişkin, iki de genç dinozordan oluşuyor. Bu fosilleri önemli kılan bir başka özellik de, dinozorların kazıcı canlılar olmadıkları yönündeki baskın görüşü yıkıyor olması. Zira iskeletler tam olmasa da hayvanın 2,1 metre boyunda (yarıdan çoğu kuyruk olmak üzere) burun kısmının geniş, omuz ve kalça bölgesinin de oldukça güçlü ve kazmaya uygun yapıda olduğu anlaşılıyor. Bunun yanında, araştırmacıları yuvayı kazanın dinozorların kendisi olduğuna ikna eden bir başka ayrıntı da, bir odacıkta sonlanan “S” biçimindeki sığınak-yuvanın iki metreyi biraz aşıyor olması; yani neredeyse tamı tamına yetişkin dinozorun uzunluğunda.
Dinozorların yavruları nasıl besledikleri henüz net olarak bilinmiyor. Ana babaların kendi yediklerini çıkarıp yavrulara verip vermedikleri, ya da bunların yuva çevresindeki bitkilerle tek başlarına beslenip beslenmedikleri araştırılıyor. Yavruların, büyürken birkaç çevresel ortam değiştirdikleri varsayılıyor.
